4 Ocak 2012 Çarşamba

October Swimmer Strikes Back: Gün 8-9 Tallinn- Helsinki

25/09/2011, Tallinn

Bu hızlı gecenin sonunda ancak öğleye doğru uyanabilirdim. Öyle de yaptım. Uyandıktan sonra hostelin hemen arka sokağındaki marketten aldıklarımla kahvaltımı yaptıktan sonra bu güneşli Tallinn gününün tadını çıkarmak üzere dışarı çıktım. Meydanda oyalanıp fotoğraf çekerken, dün tanıştığım ve benim gibi yürüyüşe çıkan İrlandalı çocuklar, Dara ve Akinola'yla karşılaştım. Beraber yürüyüp sohbet ederek Vanalinn kısmını bir daha gezdik, Dış kısmındaki camdan "Özgürlük haçı" heykelinin önünde fotoğraf çekildik. Daha sonra ben Helsinki feribot biletimi almak üzere limana doğru yöneldim.

Viking Line şirketinden, 30 Euro'ya, açık büfe kahvaltı da dahil feribot biletimi aldım. İyi fiyattı, sabah 8'de olması hariç her şey yolundaydı. 7'de uyanmak zorunda kalacaktım.  Günün geri kalan kısmında biraz daha oyalandıktan sonra Hostelde çıkan akşam yemeğini yemek üzere döndüm.

Yemekten sonrası klasik, içkiyle oynanan oyunlar, hostelin küçük barından bol bol ucuz biralar ve kalabalık hostel ahalisinin dün başlayan arkadaşlıklarını pekiştirmesiyle geçti. saat 11 civarı, tekrar barcrawling yaptık, ancak o efsanevi cumartesinden sonra Tallinn, pazar gecesi acınacak durumda sessizdi. Yine de bir iki bardan sonra biz kendimizi eğlence bulduk. Venus adlı, Tallinn'in Rus populasyonuna hitap eden bir Club bulduk.

Gece 3'e doğru İrlanda'lı arkadaşlarımla vedalaşıp hostele döndüm. Geriye sadece saat 7'de uyanabilmek kalıyordu.


26/09/2011 Helsinki


Uyanamadım. Feribotu kaçırdım. Sarhoş ve geç uyuyup, akşamdan kalma bir şekilde sabah 8 feribotunu yakalayamazsınız, bunu gördüm. Saat 11, Tallink şirketi feribotuna, 20 euro daha fazla ödeyerek bir bilet daha aldım. Böylece Tallinn-Helsinki yolculuğu bana 80 euro'ya patlamış oldu.


Yolculuk 2 saat sürdü, 2005'teki İtalya-Yunanistan feribotundan yıllar sonra bir daha açık denizi görmek güzeldi, ancak o 12 saatlik yolculuğun yanında, bu Karşıyaka-Konak hattı gibiydi.


Helsinki'ye vardığımda saat 1'i geçiyordu. Hostelim Helsinki kıyısındaki adalardan Suomenlinna'daydı. Bir feribot yolculuğum daha vardı, ama önce iskele'yi bulmalıydım. Tabii ki temkinli October Swimmer kulunuz önceden nereye nasıl yürüyeceğini google maps ile hesaplamış, ne yapacağını biliyordu, ancak bazen bazı şeyleri yanlış hesaplayacağını bilmiyordu.


Tam 8 km yürüdüm sevgili okur, hep iskelenin biraz daha ileride olacağına inandırdım kendimi, kimseye sormadım. Sormak istediğim zaman da kimseye rastlayamadım. İskele hep Kauppatori'de yani ana meydandaydı sevgili okur, saçma sapan yerlerde değil. Saatler sonra bulduğumda, 15 kiloluk çantayla o kadar yürümekten canım çıkmıştı. Tamam, helsinki'nin yarısını görmüştüm, ama ölüyordum.


Adaya vardığımda saat 5'e geliyordu. Hava soğumuştu, yorgundum. Bir daha feribota binmek istemiyordum. Günün ve gecenin geri kalan kısmını adada geçirmeye karar verdim. Hostel'i bulup, yerleşip ve karnımı doyurduktan sonra Suomenlinna adasını keşfe çıktım. Suomenlinna, 18. yüzyıl başında Ruslara yönelik deniz kalesi olarak inşa edilmiş, 70'lerden beri askeri misyonu bitmiş, ancak sembolik olarak fin donanması hala varlığını sürdürmekte. Finlandiya'nn geri kalan kısmı gibi mükemmel bir doğaya sahip bir ada.





Amaçsızca ve acele etmeden yürüdüm, yorulunca banklardan birine oturdum. pek arsız ve kedi gibi yemek dilenen sincapları yediklerime ortak ettim. Hostele döndüğümde Hava kararmak üzereydi ve ben kendimi yatağa bıraktım ve uyudum sevgili okur, saatlerce uyudum. Bu seyahatte hiç uyumadığım kadar uyudum.

2 yorum:

  1. Harika.
    Ne güzel, mis gibi uyumuşsun, ben parasetamol almama rağmen uyuyamıyorum bu günlerde. Yazılarını okumayı seviyorum, sen farkında değilsin ama, bu koltuktan bir gün kalkarsam eğer bu senin gezi yazıların sayesinde olacak.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. belki sen de farkında değilsin ama böyle yorumlar olmasa bitiresim gelmiyordu bu seyahatin yazılarını

    YanıtlaSil