20 Haziran 2010 Pazar

October Swimmer tatilde: Gun 1







Amsterdam 19/06/2010



Sabah odayi temizlemek icin gelen bayanin kapiyi calmasiyla irkilerek uyandim. Iyi de oldu, yoksa saat 9-12 arasi kahvalti veren otelimin anlayisliligina ragmen kahvaltiyi kaciracaktim. Saglam bir kahvalti yapmaya calistim. Kahvaltidan sonra alisveris icin dam tarafina yurudum, dun kapali olan her sey acikti ben de tereddutsuz eski ve daimi H&M'e girdim. Beni sicak tutacak bi sweatshirt ve bir ceket aldim. Toplamda 50 euro kadar tuttu. Pahali degildi ama bekledigim kadar ucuz da degildi. Fame adli buyuk bir muzik dukkanindan Swell Season-Strict Joy'u sordum, onlarda da yoktu. Kirvenin gec kalan dogumgunu hediyelerini alip otele dondum.



Bugun bisiklet kiralayacaktim ama once sehir hakkinda biraz fikir almak lazimdi. Ben de otelin nedense surekli gulumseyen resepsiyonistlerinden Nadine'e danistim. Heineken Brewery, Leidsplein, Anne Frank Haus gibi yerleri haritama isaretledi. Ben de bisikletimi kiralamak icin Damstraat'a dogru segirttim.


Gunluk sigorta dahil 8-9 euro gibi bir ucret istediler, onceden ne kadarligina istedigini soylemek gerekmiyormus. Ben de henuz ne kadar kiralayacagimi bilmiyorum iki gun sonra iade ederim sanirim.


Kiraladigim bisikletin pek bir olayi yok back-pedal frenlileri beceremeyecegimden el freni olandan istedim. Lastikler cok ince oldugundan bir saat kadar denge problemleri yasadim ama sonradan alistim.


Bir sure amacsizca surdum, oglen gunesinin isittigi havada serin ruzgari yuzumde hissetmek guzeldi. Hava, sehir her sey guzeldi en onemlisi ozgurdum. O bisikletin uzerinde butun gunluk endiselerimden uzaktim. Aslina bakarsaniz orada, yalniz basima gercekten her seyden uzaktim.


Kaizersgracht'i izleyip Anne Frank Haus muzesini buldum. Cok ovmuslerdi, Nadine de sadece bu muzeye gitmem gerektigini soylese de onundeki sirayi gorunce o gunun bu gun olmadigina karar verdim. Nasil olsa daha yedi gunum vardi ve cumartesi kalabaliginin her gun olmayacagindan emindim.


Prinsengracht'tan donerek Leidsplein'e dogru yoneldim. Hollandanin galibiyeti her yeri turuncu yapmisti. Sokakta gullit, cryuff kiligina girmis adamlar dansediyorlardi. Hollandalilar garip insanlar, oldukca soguk gorunseler de biraz konusunca arkadas canlisi olduklari anlasiliyor. Bir de Avrupa'nin daha once ziyaret ettigim guneyiyle kiyaslayacak olursak burada insanlar cok daha saygili ve kibarlar.


Leidsplein'de bir bira bir hamburger ve croquet esliginde dunun blogunu yazdim. Kaldigim otelin cevresinde internet kafe olmamasi kotu. wi fi nerdeyse her yerde var, ama i phone ile blog yazmak cidden iskence oluyor. Iyice isinip dinlendikten sonra bisikletle dolasmaya devam ettim. Centrum kisminin bir cok sokagini gezdigimi soyleyebilirim, zaten sonra hesaplayinca 3-4 saatkadar pedal cevirdigimi farkettim, pek yorucu bir deneyim oldugunu soyleyemem. Centraal Station cevresinde dolasirken Red Light district'e denk geldim. Bu olayin bu kadar dogal olduguna inanmak zordu. Ustte insanlarin yasadigi apartmanlarin altinda buyuk camekanli "dukkanlardan" kadinlar davetkar bakislar atiyorlardi. Bir de tabi canli sovlarin oldugu yerler vardi. Sarhos ingilizlerle cevrelenmislerdi, hepsi bagiriyordu.


Saat 7'e dogru otelime dondum. 8'de Couch Surfing bulusmasi vardi ve dus alip saclarimin dogal yollardan kurumasini beklemek icin bir saatim vardi. Tekrar soyluyorum bu havada sac kurutma makinasini unutmak hic akillica degil. Donene kadar hasta olacagim, eminim.







Bulusma Handboogstraat'ta eski usul bir bardaydi. Ben vardigimda sadece Quebec'li Kamylle ve Elsa vardi. Oldukca eglenceli tiplerdi. Bir sure sonra Amsterdam'da yasayan Amerikali Brian, Ilginc ve bana komsi diye hitap eden bulgar cocuk baska bir Amerikali Katie de bize katildi. Toplantinin organizatorlerinin gelmemesi ilgincti. Kalacak yer bulma gibi bir beklentim yoktu sadece iyi vakit gecirmek icin gittim. Gercekten de iyi vakit gecirdim, zira uzun suredir hic bu kadar gulmemistim. Sabaha karsi saat 3'e kadar bir kac mekan degistirdik. En cok guldugumuz de Kamylle'e sordugum "neden fransizlar mc donalds'i, Mc Do olarak soyluyorlar"sorusuna inanarak yaptigi "-nalds kismini cikarinca Mc Do kaliyor" aciklamasiydi.


Sabaha karsi nihayet yatagima yattigimda kesinlikle sarhostum...




1 yorum:

  1. anlattıklarınızla insanda tatile çıkma isteği uyandırmanız...

    YanıtlaSil