16 Eylül 2010 Perşembe

October Swimmer Italya'da: Gun 3


13/09/10 Catania

Dun gece erkenden yatmis ve sabah 10da uyanmis olmak tamamen beni yenilemisti. Kendimi iyi ve son derece yenilenmis hissediyordum. Hostel'de yaptigim kahvaltidan sonra Pollina'yla vedalasip, onu Izmir'e davet ettikten sonra otobus istasyonuna dogru yollandim.
Italya'da, anakarada tren ulasimi iyi bir fikir gibi gorunse de sicilyanin monorail olan tren yollari yolculuk suresini iki kat arttirdigi icin ulasim genelde otobuslerle yapiliyor. Palermo Catania arasi trenle 4 saatten fazlayken otobusle ise sadece 2 bucuk saat surdugunden 14 euro'ya biletimi alip 11 otobusune yetistim.

Sicilya'da yolculuk gercekten guzel oluyor, zira bir tarafinizda mar tirrenia ile birlesen mar ionico denizlerinin yarattigi renk skalasi obur tarafinizda ise yesilin tonlariyla her an adeta fotograflik. Tabi October Swimmer kulunuz, bu gezisinde bir saatlik yolculuklarda bile uyuma yetisi kazandigi icin, yukarida bahsettigim manzaradan sadece bir kac kare gormustur.

Catania, kesinlikle Palermo'dan daha duzenli ve tarihi acidan cok daha zengin bir sehir. Ozellikle Yunan etkisinin en fazla hissedildigi sehir de diyebilirim. Sehir merkezinde yerlesmis bir kac anfi tiyatro ve teatro greco sokagindaki yunan sutunlari da bunu destekler gibi dizilmisler... Yalniz ufak bir kusuru sahil kesiminin tren yolu ve limanla adeta irzina gecildigi.
Artik, icsel navigasyonum cok mu gelisti, ya da sansli miydim bilmiyorum. Palermo'da oldugu gibi burada da kalacagim yeri elimle koymus gibi buldum. Via gagliani caddesinde tastan bir ic avlusu olan bir 19. yuzyil apartmaninin dubleks bir dairesinden, konuk evi, City Lounge'da kalacaktim. Bu kez biraz da kafa dinlemek icin tek kisilik oda istemistim. Evin en buyuk odasini bana verdiler...
Simdiye kadar kaldigim yerler arasinda en temizi ve en luksu burasi olmasina ragmen sadece gecelik 38 euro odemis olmam cok ilginc geldi. Yorgun olmadigimdan ustumu degistirip dus aldiktan sonra hemen kendimi sokaga attim.

Unlu katedralin oldugu Piazza duomo'yu gordukten sonra kuzeye dogru sehrin ana caddesi olan via etna boyunca yurudum. Palermo'da oldugu gibi sirin balkonlu, neredeyse hepsi birbirinin ayni yukseklikte apartmanlar cadenin iki yanina dizilmislerdi. bir kac blokta bir ya eski bir heykelin ya da antik bir yapinin cevresine ise meydanlar insa edilmisti.
Corso sicila'ya kadar kuzeye yurudukten sonra merkezden cikmamak ve denize yonelmek icin doguya dogru yolumu degistirdim. Via i martiri della liberta adli genis ve solunda artik sehrin ghetto'larinin basladigi cadde boyunca devam edip tren ve otobus istasyonlarini gordum. Hazir ugramisken yarinki messina biletimi alip deniz kenarina yonelmek istedim. Bir yorgunluk kahvesi iyi gelebilirdi.
Eski bir fabrikadan bozma konferans salonunun onundeki kalabaligi merak edip yaklastigimda catania universitesinin kayit gunu oldugunu anladim. Dunyanin her yerinde kayit telasi ayniydi... Guneye dogru deniz kenarindan yurumek istediysem de biraz once bahsettigim sahil boyunca uzanan tren yolu ve onu cevreleyen yuksek duvar nedeniyle bir anlami olmayacakti. Sanki bilerek insanlar denize uzaklassin, denizi gormesin diye yapilmisti. Anlam veremedim.

Daha ic kisimlara sokularak via etna'nin cevresinde dolasarak sehir turunu tamamladim. Buyuk Tiyatronun bulundugu Piazza bellini kalmisti, ama oraya gece yemekten sonra bir kac icki icin gidip bombos oldugunu, 14-17 yas arasi ergenlerle dolu oldugunu uzulerek gorecektim. Simdi odaya donup dinlenme zamaniydi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder